Haseki'de Güzel Sanatlar Fakültesi

Haseki ve yakın çevresine bakıldığında,halkın nefes alabileceği kentsel boşlukların ihmal edildiği neredeyse unutulduğu gözlemlenmiştir. Proje alanının yoğun kent dokusu içerisindeki konumu ve büyüklüğü düşünüldüğünde arazinin taşıdığı kamusal alan potansiyeli değerli bulunmuştur. 

Güzel sanatlar fakültesi bünyesinde sinema televizyon, fotoğrafçılık, grafik tasarım ve görsel iletişim bölümlerini bulundurmaktadır. Yapı, üniversitenin ve öğrencilerinin halkla içiçe ve hayatın içinde orayı deneyimleyebildikleri bir yer olmayı amaçlamaktadır.  Kamusal zeminin üniversiteyle kentlinin buluşabildiği bilginin, üretimin paylaşabildiği bir arayüz olması düşünülmüştür. Bu alanın bölge için çekim merkezi ve düzenlenen etkinliklerle kent yaşamının ayrılmaz bir parçası olması istenmiştir. 

Kamusal zemin oluşturulurken öncellikle arazide bulunan istinat duvarı ve yeşil örtü devam ettirilmiş, tescilli yapılar dışında arazi üzerinde bulunan niteliksiz yapılar temizlenmiştir. Böylece yapının bir köşesinin duvarlaşırken diğer bir köşesinin meydanlaşması ve kente açılması düşünülmüştür. Oluşturulan duvarın üniversiteyle ilişkili olan yüzeyleri zeminden kopartılmış ve istinat duvarından ayrılarak duvarın yapısallaşması amaçlanmıştır. Yapısallaşan duvar geçirgenleşmiş alandaki yoğun duvar etkisini kırarak üniversiteyi kentle buluşturmuştur. 

Üniversite kamusal zemini kendisine sıfır kotu alarak  toprağın altında ve üstünde negatif-pozitif dengesini gözeterek kurgulanmıştır. Yapının toprağın üstünde olan pozitif birimlerinin detay, ölçek ve yükseklik bakımından tescilli yapıların önüne geçmeden, tescilli yapıları ön plana çıkararak onlara fon oluşturacak şekilde alan içerisinde dağılması istenmiştir.  

Üniversite eksi kotta yapının ana girişini merkez alarak kurgulanmıştır. Merkezden çıkan ana akslar yapıyı fonksiyonlarına gore eğitim, yayın, kültür, yönetim olmak üzere dört ana kola ayırmıştır. Ana akslar sonrasında koridorlara ve avlulara açılmıştır. Aksların açıldığı avlular  kullanıcılara bir buluşma yeri tanımlamanın dışında eksi kottaki hacimlerin ışık almasını ve üniversitenin kamusal zeminle kurduğu ilişkisinin güçlenmesine yardımcı olmaktadır.  

Birbirlerinden ayrı ayrı çalışabilen fonksiyonlar istenildiğinde bağımsız olarak kamuya açılabilmektedir. Konferans salonu ve sergi alanları, üniversitenin kullanımı dışında da kente açılabilmekte, bulunduğu bölge ve yakın çevresi için kültür merkezi olarak kullanılabilmektedir. Kamusal zeminle ilişkililendirilmiş kütüphanenin halkın da yararlanabileceği bir semt kütüphanesi olması düşünülmüştür.